Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz Mart ayında yaşanan ve büyük yankı uyandıran bir olaya dair açıklamalarda bulundu. Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitimine devam eden Rümeysa Öztürk’ün, 25 Mart tarihinde bir iftar yemeğine giderken gözaltına alınması, ulusal ve uluslararası kamuoyunda geniş bir tartışma yaratmıştı. Başkan Trump, bu olayla ilgili olarak, başlangıçta durumdan haberdar olmadığını ifade etti. Ancak, olayın detaylarının ortaya çıkmasıyla birlikte, konuya daha fazla ilgi göstermeye başladı.
Trump, Öztürk’ün gözaltına alınmasının ardındaki nedenlerin ve sürecin şeffaflığına vurgu yaparak, Adalet Bakanlığı’ndan elindeki tüm delilleri kamuoyuyla paylaşmasını talep edebileceğini belirtti. Bu yaklaşım, Amerikan hukuk sisteminin temel prensiplerinden olan adil yargılanma hakkı ve bilgi edinme özgürlüğüne verdiği önemi gösteriyor. Başkan, olayın hassasiyeti ve uluslararası boyutunu dikkate alarak, sürecin tüm aşamalarının açık ve net bir şekilde aydınlatılmasını istiyor.
Endişe Yaratmıştı
Rümeysa Öztürk’ün gözaltına alınması, özellikle akademik çevrelerde ve insan hakları savunucuları arasında büyük endişe yaratmıştı. Öğrencinin, dini bir etkinliğe giderken yaşadığı bu olay, ifade özgürlüğü ve dini inançların serbestçe yaşanması gibi temel haklar konusunda soru işaretleri doğurmuştu. Trump’ın bu konuya dahil olması, olayın ulusal güvenlik ve adalet sistemi açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Başkanın, Adalet Bakanlığı’ndan delil talep etme olasılığı, olayın seyrini değiştirebilecek ve kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
